<$BlogItemBody$>
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Tuna ve Balkanlar bölgesinin ilk önemli ittifak sistemi Küçük Antant olmuştur. Küçük Antant, Fransa'nın iki savaş arası devresindeki dış politikasında önemli bir yer işgal etmekle beraber, başlangıçta Fransa tarafından ortaya çıkarılmamış, lakin Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun mirasçısı devletler tarafından ortaya çıkarıldıktan sonra Fransa'nın nüfuz ve önderliği altına girmiştir. İşin gerçeği aranırsa, Fransa'nın 1920'de Macaristan ile bir işbirliği düşünmesi Küçük Antant'ın kurulmasını çabuklaştırmıştır.Küçük Antant'ın kurulması teşebbüsü Çekoslovakya Dışişleri Bakanı Dr. Beneş'den gelmiştir. Çekoslovakya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun parçalanmasından ortaya çıkmış ve Yugoslavya ile Romanya da bu imparatorluktan büyük parçalar kazanmışlardı. Bu devletlerin, barış antlaşmalarının kurduğu statüyü korumada büyük menfaatleri vardı. Bu sebeple Çekoslovakya Dışişleri Bakanı Dr. Beneş, 1919 Aralık ve 1920 Ocak aylarında Yugoslavya ve Romanya'ya birer ittifak imzalamayı teklif etti.
Görüşmeler yapılırken 1920 Ocak ayında Rusya ile Polonya arasında savaş çıktı ve Fransa, Macaristan yoluyla Polonyalılara silah yardımı yapmaya başladı. Esasen bu sırada Fransız Dışişleri Bakanlığı'nda, Almanya'nın muhtemel saldırısına karşı bir Tuna Bloku kurma fikri vardı. Ayrıca, bir kısım Macar kuvvetleri de Polonyalılara yardım etti. Tabii bu hizmetine karşılık Macaristan da kendi lehine sınır değişiklikleri beklemekteydi.
Bu durum Çekoslovakya ile Yugoslavya'yı korkuttu ve 14 Ağustos 1920'de aralarında bir ittifak yaptılar. Bu ittifaka göre, Macaristan'ın taraflardan birine saldırması halinde birbirlerinin yardımına koşacaklardı. Romanya, bu ittifaka hemen katılmadı. Çünkü bu ittifakın Rusya ve Bulgaristan'ın bir saldırısı ihtimalini de kapsamasını istedi ve Çekoslovakya da bunu kabul etmedi. Fakat 1921 Martında eski İmparator Karl, Macaristan'da hükümdarlığı ele geçirmek için teşebbüste bulununca, bu durum Romanya'yı da korkuttu. Bu sebeple, Romanya ile Çekoslovakya arasında da 23 Nisan 1921'de bir ittifak imzaladı.
Buna göre, iki taraf, sadece Macaristan'ın bir saldırısı halinde birbirlerine yardım etmekle kalmayacaklar, lakin Macaristan'a ait bütün gelişmelerde birbirlerine danışacaklardı. Bu ittifakı 7 Haziran 1921'de Romanya-Yugoslavya ittifakı izledi. Bu sonuncu ittifak antlaşması, sadece Macaristan'ı değil, diğerlerinden farklı olarak, bir Bulgar saldırması ihtimalini de kapsamaktaydı. Bu sonuncu antlaşmayı izleyen sekiz ay içinde üç devlet arasında askeri işbirliğini düzenleyen anlaşmalar da imzalanmıştır.
Böylece Tuna bölgesinde kendiliğinden bir statükocu ve antirevizyonist blok ortaya çıkmış oluyordu. Bu gelişme Fransa'nın görüşünde de değişiklik yaptı ve Almanya'ya karşı anlaşmalar düzeninin korunmasında Fransa, Küçük Antant adını alan bu ittifaklar sistemine dayandı. 25 Ocak 1924'de Çekoslovakya, 10 Haziran 1926'da Romanya ve 11 Kasım 1927'de Yugoslavya ile imzalamış olduğu ittifak antlaşmaları ile Fransa, Küçük Antant'ı kendisine bağladı ve bundan sonra Fransa ile Küçük Antant, bir blok halinde bütün milletlerarası gelişmelerde birlikte hareket ettiler.
Fransa'nın Küçük Antant devletleriyle imzalamış olduğu ittifaklarda, antlaşmalarla tespit edilen Avrupa düzeninin korunması, temel amaç olarak yer almıştır. Şüphesiz, Fransa'nın Küçük Antant'ı kanadının altına alması kendisine, savaş sonrası Avrupasında belirli bir üstünlük sağlamış ve revizyonizm akımına karşı bir frenleme uygulamasını mümkün kılmıştır.Küçük Antant ittifakları, üç devlet arasında 21 Mayıs 1929'da yapılan bir antlaşma ile süreli olmaktan çıkmış ve süresiz hale getirilmiştir. 16 Şubat 1933'te imzalanan anlaşma ile de, Küçük Antant devamlı bir statü kazanmıştır.
Küçük Antant devletleri arasında kurulan bu dayanışmaya rağmen, üye olan her üç devlet bakımından da bazı açık noktalar kalmıştır. Mesela bu ittifaklar Yugoslavya'yı İtalya'ya, Besarabya dolayısıyla Romanya'yı Sovyet Rusya'ya ve Südet Almanları dolayısıyla Çekoslovakya'yı Almanya'ya karşı korumuş değildir. Bununla beraber, 1934 Balkan Antantı, sınırlarının güvenliğini karşılıklı olarak teminat altına almış olması dolayısıyla, Romanya ve Yugoslavya'nın bu konudaki eksikliğini bir dereceye kadar tamamlamıştır.
Öte yandan, Küçük Antant devletleri arasında, birçok çabaların harcanmasına rağmen, mesela karşılıklı olarak tercihli gümrük tarifelerinin uygulanması gibi herhangi geniş bir ekonomik işbirliği sağlanamamıştır. 1925 yılında Yunanistan'ın da Küçük Antant'a girmesi söz konusu olmuş ise de, bu devletin Yugoslavya ile olan münasebetlerinin düzgün bir seviyeye girememiş olması dolayısıyla, Yunanistan Küçük Antant'a girmekten kaçınmıştır. 1921 yılında Bulgaristan'daki komünist faaliyetlerinin 3'üncü Enternasyonal'in eseri olması dolayısıyla Bulgaristan Rusya'dan korkmuş ve Küçük Antant devletlerine başvurarak bir anti-bolşevik blok kurulmasını teklif etmiştir. Lakin bu komünist faaliyetleri karşısında Bulgaristan'ın askeri gücünü arttırması ve Makedonya'daki faaliyetleri, Romanya ve Yugoslavya'yı endişelendirdiğinden, Bulgaristan'ın isteğini kabul etmemişlerdir.
Etiketler: 20. Yüzyıl Tarihi